DAYIKAN “Bir Mitolojik Masalımsı”

 


DAYIKAN

“Bir Mitolojik Masalımsı”

      Kitap Mart 2022‘de Ötüken Çocuk yayınlarından çıktı. Yazarı Ülkü Demiray, kitap 13 bölümden oluşuyor ve renkli baskı. 9-14 arası yaş grubunu kapsıyor. Bu yaş grubu için türünün ilk örneği.

      Kitap, Ayhan ile Gökhan’ın adlarını hak etme yolculuğunu; günümüzden destanlar ve ötesi efsaneler diyarında arayıp hak eden ikiz delikanlıların mitolojik yolculuğunu anlatan, ikizlerin içindeki kıskançlık hastalığını huzura kavuşturan , katmanlar arası bir masalımsı Dayıkan. Tüm mitolojik ve efsanevi kavramları demirden dövülmüş bir mühürde birleştiren bir sembol.

            Türk mitolojisinde şuna inanırım : “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” Ateşin yandığı dumanın tüttüğünü , dumanın katmanlar arasından günümüze ışık tuttuğunu sezinlerim hep. Dayıkan da böyle bir eser. 9 yaş  ve üzeri (aslında 9-14 yaş) çocukların, gençlerin hatta yetişkinlerin bile keyifle okuyabileceği , bilgi ve inanışlarını pekiştireceği türden. Türk edebiyatı ve Türkoloji okuyanların daha da haz alacağı bir masalımsı. Masalımsı diyorum çünkü olağanüstü kavramlar, olaylar, insanüstü güce sahip olan efsanevi canlılar, cansızlar bir ahenk ve heyecanı diri tutan, akıcı, öğütleyici, özendirici bu milletin genç dimağına köklerini gösterici bir ışık niteliğinde. Olaylar arası geçişler o kadar şeffaf ki sözün kuvvetiyle ve edebi bir zevkle içine çeken, nefes aldırmayan bir güçle keyfe dönüşen bir okuma deneyimi kazandırabilecek bir eser. Birçok kitapta bu deneyimi yaşamışızdır. Beşiğin (huzur) “dayıkanı” ne ise okurun kitabı da aynı yokluğu hissettiriyor. “Huzur, dayıkansız; okur, kitapsız olmaz, olmamalı da.” Sonuca ulaşmamış bitirilmemiş bir kitap, ustasının örs ve çekicinden çıkmamış, tamamlanmamış bir dayıkan misalidir. O dayıkan bulunmalı, bulunamıyorsa yeniden yapılmalı, dünyanın , efsanevi katmanların bozulan dengesi Dayıkanlarla yeniden kurulmalı ki: “Beşiğinde bebek, tahtında kağan, ocağında demirci , atında atlı huzur bulsun, huzurla uyusun huzura uyansın.

            Kitaptaki Türk mitolojisi unsurları 9 yaş ve üzeri çocuklar için tarihimiz, töremiz, kültürümüz, inanışlarımız  ve atalarımız hakkında önemli fikir verecek kanaatindeyim.

      Kahraman seçiminde çok titiz davranmış yazarımız, hem o çağın motiflerini hem de günümüz karakterlerini  başarıyla işlemiş. Ayhan, Gökhan, Gülenay, Dumrul, Demir… Kahramanların karakteristik özellikleri dikkat çekici ve onların tasvirleri dış görünüşleri değil, aldıkları adabın, törenin ve kültürünü taşıyan ebeveyne yakışır nitelikte. Hani her memleketin, her obanın, her ailenin bir bilgesi, dedesi vardır ya o cinsten. Söylenen sözün ölçüsü, konuşanın asla boyunu geçmeyecek türden anlayacağınız. O bakımdan faydalı, öğretici, ders verici diyebiliriz.

      Türk mitolojisi engin bir derya daha önce de sözünü etmiştik ateş ve duman meselesinden demem o ki: Türk kültüründe ve destanlar döneminden günümüze kadar geçen sürede her ne kadar efsaneler, destanlar, tarih ve yazıyla  takip edilen katmanlar olsa da bir imgenin bir adetin, bir geleneğin dayandığı dayanak illaki vardır ve aranmalıdır da. Bu eserde bunun izlerini baştan aşağı görmek mümkün. Mesela Kırat, Köroğlu, Deli Dumrul, Bolu Dağları, Türk kültüründe ve mitolojisinde dokuz sayısının önemi  ve bunun kitapta 9 kök, 9 ırmak, dokuz tuğ gibi tekrarları, beşik, geyik, çekiç-örs, ata mesleği demircilik, Albastı (Almıs), mavi yeleli kurt , Türeyiş ve Yaradılış destanlarının motifleri, ad koyma geleneği, Bay Ülgen, Kayra Han, Erlik, Oğuz Kağan destanından (gün,ay, yıldız-gök,dağ,deniz), efsanevi at Tulpar,  Üçok , Bozok, altın yay, gümüş ok, 21 Mart Ergenekon’dan çıkış, demir dağın ateş yakılarak eritilmesi, Göktürk alfabesi, Yolluğ Tigin’in verilen mesajları okuyup anlam çıkarması, İslamiyet öncesi dönemlerdeki katmanlardaki inanışlar, sırasıyla okuyucuya verilmiştir. Bu da Türk mitolojisi hakkında hiçbir şey bilmeyen okuyucuda merak uyandırırken bilen bir okuyucuda keyifli bir okumaya dönüşüyor.

         Kitapta yer yer özlü sözlere ve ardından atalar sözüne sık sık yer verilmesi kitabın hitap ettiği yaş seviyesine öğüt vericiliğin, büyük sözü dinlemenin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Mesela kitabın başında “ Yiyen ödemez, yemeyen verir 40 akçe.” ifadesi okuyucuda küçük bir beyin fırtınası oluşturuyor. Almadan vermenin de önemine vurgu yapıyor. Akla kanat takmak ifadesi çok hoş, insanda ruhu yükselten bir ifade. Bunun yanında “ Gözü gönlü doymak, huzurla uyuyup huzura uyanmak, alnınıza ak yazı yazılsın duası, koca kainatın direği güzel sözlerle ayakta durur, insanın kendine edeceği kötülüklerin en büyüğü topraktan ve sudan uzaklaşmaktır. Sü uyur düşman uyumaz. Hünersiz adam yol almaz, oynamayan tay at olmaz, acele ile menzil alınmaz, er dediğin yanıla yanıla pehlivan dediğin yenile yenile öğrenir. Bu sözler altın değerindedir, sözün gizemi ve ruhu onu olgunlaştıran ve ortaya çıkışına sebep olan olay ve durumların meydana geliş biçimi ile alakalıdır. Böyle bir alakaya o sözü söylemeye yetkin bir aksakallının mevcudiyeti, milletin o sözü benimseyip ders olarak akıllarda tekamüle erdirmesi neticesindedir. Yazar Dayıkan’da bu sözleri yerinde kullanmış verilmek istenen mesajlar altın yaydan çıkan gümüş oklar gibi hedeflerine varmıştır.

         Kitap yazı fontu şekli büyüklüğü yaş grubuna uygun oluşu, kolay okunuşu bakımından da uygundur. Ayrıca özlü sözlerin koyu yazılması yaş grubu tarafından fark edilemeyecek bazı anahtar sözcüklerin renkli vurgulanması, anlamlarının sayfa altında verilmesi eserin öğreticiliğini artırıyor. Kitap renkli baskı tekniğiyle basılmış , renkli çizimler Kübra Ceylan tarafından yapılmış ve anlatı ile tutarlı bir şekilde dizgisi yapılmış. Mitolojik  varlıklar abartıya kaçmayacak şekilde okuyucuyla buluşturulmuş, bu saydığımız unsurların  kitaba canlılık kattığı söylenebilir.

        Kitap 9 yaş ve üstü seviyesi için dil becerileri bakımından düz kurallı, anlaşılması kolay, akıcı, anlamlı cümlelerle kurulmuş, Türkçenin kurallarına uygun ve dilimizin zenginliğini gösterir  bir yapıya sahiptir. Söz dizimi, sözcük kullanımı da aynı şekilde 9 yaş ve üstü seviyeye uygundur. 

      İçerik yönünden incelendiğinde üç farklı katmanda olayların gerçekleşme sırası, kurgusal karışıklığa neden olmadan, kafa karıştırmadan mutlu sonuca ulaşması okuyucuda olumlu etki yaratmıştır.

      Kitap ilkokul –ortaokul temel dil becerilerinin kazandırılması bakımından da bu türde (mitolojik masalımsı) yazılmış ilk olma özelliği taşıyor. Okuyucu kitlesi,  ilkokul üçüncü sınıftan başlayarak sekizinci sınıfa kadar olan kitleyi hedef alsa da bu kitabı  daha büyük yaş grupları da okuyabilir. 

      Son olarak atalarımız Oğuz Kağan ve Bilge Kağan’ın nefesini hissettiğimiz bu eser, Dayıkan, şimdiki zamandan efsaneler çağına gizemli mitolojik bir serüvendir.

      Türk edebiyatına hayırlı olsun. Huzurla okuyunuz. Okuru çok olsun.

 

Mesut YAZANEL

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KARŞILARKEN

AK ANAMIN HEYBESİ- HİKAYELER (Değerlendirme)